Rüzgar ve güneş enerjisinde 30 biner megavatlık potansiyel olduğunu hesapladıklarını belirten Değer Saygın, ” Bu potansiyelin yüzde 60’ından fazlasının Anadolu’da olduğunu görüyoruz” dedi.
SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi Direktörü Değer Saygın, 2026’da Türkiye’nin elektrik üretiminin yarısından fazlasının yenilenebilir kaynaklardan karşılanabileceğini belirterek, “Rüzgar ve güneş enerjisinde 30 biner megavatlık potansiyel olduğunu hesaplıyoruz. Söz konusu potansiyelin yüzde 60’ından fazlasının Anadolu’nun çeşitli bölgelerinde olduğunu görüyoruz.” dedi.
Bu yıl “Sürdürülebilir Anadolu” temasıyla üçüncüsü düzenlenen Ilgaz Enerji Çalıştayı’nda konuşan Saygın, Türkiye’nin enerji talebinin yavaş da olsa artmaya devam ettiğini söyledi.
Saygın, şu anda Türkiye’nin toplam enerji talebinin üçte birinin yenilenebilir enerjiyle karşılandığını, gelecek dönemde ısıtma, soğutma ve ulaşımda elektrik tüketiminin artmasının beklendiğini ifade etti.
Yenilenebilir enerji kaynaklarının söz konusu talebin karşılanmasında büyük rol oynayabileceğini dile getiren Saygın, şöyle devam etti:
“2026’da Türkiye’nin toplam elektrik üretiminde yenilenebilir enerji kaynaklarının payı yüzde 50’nin üzerine çıkabilecek. Şu anda elektrik tüketimimizin yaklaşık yüzde 10’unu rüzgar ve güneşten karşılıyoruz. Bu aslında Türkiye’nin kaynak zenginliğini göz önünde bulundurduğumuzda çok küçük bir rakam. Rüzgar ve güneş enerjisinde 30 biner megavatlık potansiyel olduğunu hesaplıyoruz. Söz konusu potansiyelin yüzde 60’ından fazlasının Anadolu’nun çeşitli bölgelerinde olduğunu görüyoruz.”
Saygın, 2000-2017 döneminde Türkiye’de enerji yoğunluğunun enerji verimliliği çalışmaları sayesinde yüzde 21 azaldığını, böylece talepteki artışın engellendiğini bildirdi.
Türkiye’de binalar ve sanayinin enerji verimliliği potansiyelinin yüksek olduğuna işaret eden Saygın, şunları kaydetti:
“En fazla enerji tüketen binalar hizmet binaları fakat tüketimler bölgelere göre değişiklik gösteriyor. Bu yüzden, enerji verimliliği sağlamak için bina ve bölgelere göre farklı strateji ve teknoloji gerekiyor. Öte yandan, enerji verimliliğindeki iyileşmelerin Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı hedefleriyle hızlandırılması çok önemli. Bu kapsamda kısa dönemde yatırımları hızlandırmak için uzun vadeli planlama gerekiyor. Yenilikçi piyasa, iş, finans modelleri, teknoloji ve yaklaşımlarla yenilenebilir enerji entegrasyonunun ve tüm sistemin verimliliğinin artırılması da önemli.”
Enerji verimliliği ölçülecek
Türkiye Doğal Gaz Dağıtıcıları Birliği (GAZBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Arslan da enerji verimliliğinde farkındalık oluşturma çalışmalarında gelinen noktanın önemli olduğunu söyledi.
Arslan, bu yıl Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Enerji Verimliliği Derneği ve çeşitli paydaşların katılımıyla verimlilik ölçümü çalışması başlatıldığını belirterek, “Enerji Verimliliği Bilinç Endeksi çalışması ile eylem planı kapsamında yapılan iyileştirmeler ölçülecek. Bunu çok önemsiyoruz. Ölçemediğimiz hiçbir şeyin kıymeti yok.” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye’nin bir zamanlar enerji açığı sorunuyla uğraştığını ancak şu anda temel konunun enerji verimliliği olduğunu dile getiren Arslan, “Özellikle gaz dağıtımını Anadolu’nun her yerine yaygınlaştırıyoruz ve ısınmada çevreye olan etkileri gideriyoruz. Burada, yarı yarıya düşen bir karbon emisyonu söz konusu. Ayrıca Türkiye enerji sektörünün özellikle akıllı sistemler konusunda kaydettiği gelişmeler, enerji verimliliğinin artması ve ölçülebilmesine ciddi fayda sağlıyor.”
20.05.2019 00:00:00