Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği (IATA) öngörülerine göre hava kargoda toplam gelirin bu yıl 175 milyar dolara ulaşarak hem pandemi öncesi düzeyleri aşması hem de tarihi rekor kırması öngörülüyor. Ancak Accenture’nin bir kolu olan Seabury Consulting’den kargo danışmanlığı birimi direktörü Marco Bloemen hava kargonun yarısından fazlasını taşıyan sivil havacılık sektöründe kapasitelerin hala 2019’a göre yüzde 13 ekside olduğunu, buna karşın talebin yüzde 6 yükseldiğini aktarıyor. Bu da Bloemen’in ifadeleriyle kargoda arz ve talep arasında yüzde 20’lik bir açığa neden oluyor. IATA verilerine göre ekim itibariyle pandemi öncesine göre talep yüzde 9,4 artmış durumda.
Bol bavullu turistin dönüşü kapasiteleri daha da düşürdü
Transatlantik seyahatin karşılıklı olarak açılmasının da soruna yardımcı olmadığı çünkü havayollarının uçakları tekrar kargodan yolcu seyahatlerine kaydırdığı belirtiliyor. Kuehne + Nagel’dan Ruud pandemiden büyük zarar gören havacılık şirketlerinin hava kargo kapasitesini sınırlı tuttuğunu, çünkü çok bavulla seyahat eden turistlerdeki dönüşün iş seyahatlerine göre daha güçlü olduğunu aktarıyor. Biden hükümetinin Avrupa’yla seyahatlere tekrar izin vermesinden bu yana Frankfurt-Kuzey Amerika hattında hava kargo kg fiyatının 3,50 dolardan 5,40 dolara yükselmesi de bu bilgileri doğruluyor.
Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği (IATA) kargo biriminin yeni direktörü Brendan Sullivan da geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamada kapasite sıkıntısının bir süre daha devam edeceğine şu sözlerle dikkat çekiyor: “Farklı lokasyonlarda personel ve işçilere yönelik kısıtlamalar nedeniyle sorunlarımız var. Mevcut kapasite darboğazı yolcu uçaklarının kargo operasyonlarından sivil havacılığa dönmesiyle zorlu olmaya devam edecek.” Freightos araştırma direktörü Judah Levine ise Omicron varyantı kısıtlamalarıyla bu kapasitelerin daha da düştüğünü, ayrıca havaalanlarındaki gümrüklerde de işgücü darboğazının işleri yavaşlatarak toplam kapasiteyi düşürebileceğini aktarıyor. Bazı havayolları çareyi uçakların bir kısmını hava kargoya kaydırmakta aramıştı.
Çin’in kabinde bavul yasağı fiyatları daha da yükseltecek
Hava kargo fiyatlarında zaten bu güçlü artışlar yaşanırken Çin’in 2022 başından itibaren yolcu uçaklarında kabin bavuluna izin verilmeyeceğini açıklaması, uzmanlara göre fiyatların daha da yükselmesine neden olabilir. Çin Sivil Havacılık İdaresi (CAAC) 10 Aralık’ta yaptığı açıklamada uçuşlarda kabine bavul alınmayacağını ve kabin koltuklarının kargo alanını artırmak için azaltılamayacağını duyurdu. Koltuk sayısı bu amaçla azaltılan uçaklarda da orjinal hallerine dönüş için gerekli modifikasyonun yapılması talimatı verildi. CAAC açıklamasında yeni regülasyonun kargo kapasitesini azalttığını kabul ederek şu çarpıcı öngörülerde bulunuyor: “Yeni regülasyon mevcut hava kargo kapasitesini daha da düşürecek bu darboğazı daha da büyütecek. Öte yandan havacılık sektöründeki kapasitenin azalması denizyolu talebinde de kısmi bir artış getirerek navlunda genel bir yükselişe neden olabilir.” Çin’de otoriteler pandemi nedeniyle kabinde kargoyu kısıtlamış olsa da AB ve ABD’de sivil havacılık otoritelerinin kabinde kargo istisnası gelecek yıl temmuz ayına kadar sürecek - ancak Çin’e giden uçaklarda COVID-19’la mücadele ekipmanları haricinde kargo kapasiteleri kullanılamayacak.
Pekin Kış Olimpiyatları da tedarik zincirlerini zorlayacak
Şanghay merkezli bir nakliyeci, taşımacılık sektörü yayını The Load Star’a verdiği demeçte sıkışıklığın önemli bir sebebinin Avrupa’nın koruyucu ekipman ve hızlı COVID-19 testi talebindeki keskin artış olduğunu aktarıyor. Sektörel kaynak, şubatta başlayacak olan Pekin Kış Olimpiyatları’nın da Pekin uçuşlarını çok etkileyeceğini, Çin’de bu gibi büyük etkinlikler sırasında karayolu taşımacılığının sınırlandırıldığını, tehlikeli bazı ürünlere izin verilmediğini, charter’lara onay verilmediğini ve uçuş sayısının minimuma indirildiğini hatırlatıyor.
“Bulunurluk düşecek, ürünler pahalanacak”
Tedarik zinciri danışmanlığı 28one’un CEO’su Bharat Ahir, FT’ye verdiği demeçte tedarik darboğazları devam ederken kargo fiyatlarında yaşanan bu artışın iki önemli sonucu olacağını belirtiyor: “Ürün bulunurluğu daha düşük olacak ve aldığınız herşey daha pahalı hale gelecek.”
KAYNAK: Hilal SARI – DÜNYA