DHL, Türk girişimcisini dünyaya bağlıyor

DHL Express, hızlı, güvenli ve uluslararası ağıyla şirketler için ihracatı neredeyse Türkiye’de iş yapmak kadar kolay hale getirmeyi amaçlıyor.

Deutsche Post DHL Grubu’nun hızlı hava taşımacılığı alanında faaliyet gösteren şirketi DHL Express, 1981 yılında faaliyete başladığı Türkiye’de hızlı hava taşımacılığının kurucusu olarak öncü bir role sahip.

DHL Express Türkiye CEO’su Claus Lassen, bine yakın çalışanıyla firmalarının hem Atatürk hem de Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan hizmet veren tek uluslararası hızlı hava taşımacılık şirketi olduğunu belirterek, “59 farklı lokasyonda ve 400 araçtan oluşan filomuzla 12 bin aktif müşterimize hizmet sunuyoruz. Sektörümüzde tüm hizmet noktalarında TAPA sertifikasına sahibi tek şirket olmanın da gururunu yaşıyoruz. Globalde TAPA sertifikalı hizmet merkezi sayımız 295 seviyesinde. Bu da hem lokalde hem de global olarak en üst düzeyde güvenlik uygulamalarına sahip olduğumuzun önemli bir göstergesi” dedi. “e-ticaret 2020’de üç kat artacak”

DHL Express olarak pek çok sektöre özel çözümler geliştirerek hizmet verdiklerini söyleyen Lassen, “Bugün tüm dünyada 2 milyarın üzerinde online alışveriş yapan tüketici bulunuyor ve bunların yüzde 60’ı uluslararası şirketlerden alışveriş yapıyor. Uluslararası e-ticaretin 2020 yılında 2015’e göre üç kat artışla 1 trilyon dolara yükselmesi bekleniyor. Bu süreçte bizim sektörümüz ve sağladığımız hizmetler de büyük önem taşıyor. İçinde bulunduğumuz ‘aciliyet devri’nde insanlar satın aldıkları ürüne en kısa sürede ulaşmak istiyor. Tüketicilerin yüzde 74’ü için ürünün ellerine ulaşmasındaki kolaylık alışverişte en önemli nokta” diye konuştu.

Türkiye’deki e-ticaret girişimcilerini dünyaya bağlıyoruz

Bu verilerden hareketle e-ticaretin tüm faaliyet ve yatırımlarında en önemli gündem maddelerinden biri olduğuna dikkat çeken Lassen, DHL Express Türkiye olarak tüm gönderilerinin içinde e-ticaretin payı 2016 yılında yüzde 5 iken, bugün bu oranın yüzde 15’e ulaştığını söyledi.

2020 yılında yüzde 25-30’lar seviyesinin yakalanacağını tahmin ettiklerini söyleyen Lassen, “e-ticaret gönderi hacmindeki artış ise yüzde 63. Türkiye’deki e-ticaret girişimcilerini dünyaya bağlamak için dağıtım merkezlerimize, operasyon sistemlerimize ve teknolojilerimizin modernizasyonuna, son teslimatta sunduğumuz seçeneklere ve çalışanlarımıza yatırım yapıyoruz. Ortaya koyduğumuz çözümlerle firmaların hayatını kolaylaştırarak lojistik konusundaki tüm süreçleri DHL Express’e devretmelerini ve yalnızca kendi işlerini büyütmeye odaklanmalarını sağlamaya çalışıyoruz” ifadesini kullanıyor.

Sektördeki en önemli trendler B2B ve dijitalleşme

DHL Express Türkiye CEO’su Claus Lassen, e-ticaretin yalnızca son müşteriye yönelik (B2C) alanda değil, işletmeler arası ticarette de (B2B) ciddi büyüme potansiyeline sahip olduğna dikkat çekerek, “B2B uluslararası e-ticaretteki trendleri görmek üzere Cranfield School of Management ile hazırladığımız rapora göre uluslararası B2B işlemlerinin önümüzdeki beş yıl içerisinde 1.2 trilyon dolar hacme ulaşması bekleniyor” dedi.

Bu alanda başarılı olmak isteyen B2B e-ticaret platformlarının ilk etapta dijital altyapı, müşteri deneyimi, müşteriye özel hizmet, sorunsuz entegrasyon ve lojistiğin senkronizasyonu konularında gerekli kriterleri yerine getirmesi gerektiğini kaydeden Lassen, sektördeki bir diğer önemli trendin dijitalleşme olduğunu söyledi.

İnovatif uygulamaları hayata geçiriyor

Dijitalleşmeyi çok önemli hale getiren unsurlardan birinin artık rekabetin yalnızca lojistik şirketleri arasında yaşanmaması olduğunu söyleyen DHL Express Türkiye CEO’su Claus Lassen, “Kendi depoları, hava yolu üslerine sahip e-ticaret devleriyle veri hizmetleri sağlayan yenilikçi şirketler, takip uygulamaları ve bulut tabanlı taşıyıcılar yeni rakiplerimiz. İkinci bir etken de omni-channel (çok kanallı alışveriş) ile birlikte büyüme. Müşteriler hızlı ve esnek teslimat seçenekleri almayı beklerken, lojistik de alışverişçilerin beklentilerine cevap vermekte önemli bir rol oynuyor” diye konuştu.

Lojistik şirketlerinin bu ortamda dijitalleşme açısından harekete geçmesi gerektiğine dikkat çeken Lassen, “DP DHL olarak, net bir yol haritamız bulunuyor. DHL Express Türkiye olarak geleceğin lojistik uygulamalarını bugünden gerçekleştirmek üzere dijitalleşme ve teknoloji anlamında sektöre yön veren ve ilk olma özelliği taşıyan pek çok inovatif uygulamayı hayata geçiriyoruz” dedi.

Hızlı hava taşımacılığı büyüyor

Uluslararası hızlı hava taşımacılığı sektörünün, global ticaretle çok yakından bağlantılı bir sektör olduğunu söyleyen Claus Lassen, “Geçen yıl Türkiye ihracattaki artışını sürdürdü, sektörümüz de büyümeye devam etti. DHL Express olarak her yıl olduğu gibi sektörün üzerinde bir büyüme gerçekleştirdik. 2019 yılında da beklentimiz aynı. 2019’da yine uluslararası e-ticareti kolaylaştıracak adımlar atmayı sürdürüyoruz” açıklamasını yaptı.

Bu konuda gerekli uzmanlığa ve özel hizmetlere halihazırda sahip bulunduklarını kaydeden Lassen, “Mikro İhracat ve On Demand Delivery (ODD) dediğimiz isteğe bağlı gönderi teslimatı çözümlerimiz bunların başında yer alıyor. Şu anda 100’den fazla ülkede sunduğumuz ODD hizmeti kapsamında müşterilerimiz nihai alıcılarına, gönderilerinin ne şekilde dağıtılacağına yönelik seçenekler sunabiliyoruz. Mikro İhracat hizmeti ise e-ticaret firmalarının, tek seferde 150 kg ve 7 bin 500 euroya kadar olan gönderilerini, basitleştirilmiş beyanname ile yurtdışına ihraç edebilmelerini sağlıyor” dedi.

İstanbul Havalimanı’na 135 milyon euro yatırım

DHL Grubu’nun 2020 yatırım stratejisindeki 11 kilit pazardan biri olan Türkiye’ye ayrılan yatırım bütçesi kapsamında büyüme ve gelişme hedeflerinin peşinden gittiklerini söyleyen DHL Express Türkiye CEO’su Claus Lassen, “Türkiye’nin lojistik bir merkez olması açısından önemli bir fırsat olarak gördüğümüz yeni İstanbul Havalimanı’na yönelik yatırım planlarımız da devam ediyor. 135 milyon euroluk yatırımla, 42 bin metrekarelik alana ve tam otomasyona sahip bir operasyon merkezi inşa etmeyi hedefliyoruz” diye konuştu.


30.03.2019 00:00:00