GEMİ FİLOSUNU BÜYÜTELİM
Pandemi sonrası oyunların ve kuralların baştan aşağı değiştiğine ve yeni bir dünyaya adım atıldığına dikkat çeken Öztürk, “Artık kağıtların yeniden dağıtıldığı bir dünya geride kaldı. Artık kağıtların yeniden basıldığı bir dünyada yaşıyoruz. Yeni stratejiler ve yeni önlemler geliştiriliyor. Yeşil limanlar, çevreci gemiler gündeme gelirken, deniz taşımacılığı hızla değişiyor. Devlet desteği ile Türkiye olarak gemi filomuzu büyütmeliyiz. Konteyner taşımacılığında milli hatlarımızı küresel ölçekte daha iyi noktaya getirmek için atılacak adımları değerlendirmeliyiz. Büyük resmin dışında kalmamalıyız” diye konuştu.
Kruvaziyer sektöründe gelecek birkaç yıl büyük beklenti içinde olmadıklarını ifade eden Öztürk, “Küresel kruvaziyer firmaları bu sezon test sürüşü yaptılar. Sınırlı sayıda yolcu ile belli hatlarda çalıştılar. Ege Ports Kuşadası Limanı’na sezonun ilk gemisi geçtiğimiz günlerde geldi. Sektörde bir kural vardır. Bir gemi gelirse diğerleri onu takip eder. Bu nedenle ülkemiz limanları için iyimserliğimizi koruyoruz. Sağlık açısından yalıtılmış tatil talebi nedeniyle bu sezon yat turizmi altın çağını yaşadı. Marinalarımız iyi bir sezon geçirdi” dedi.
TÜRKİYE’NİN STRATEJİK DEĞERİ ARTTI
Dokuz Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Durmuş Ali Deveci, ticaret savaşları ve sonrasında pandemi nedeniyle dünya ticaretinde çok büyük düşüş yaşandığını belirterek, “En keskin düşüş ise Ortadoğu’da gerçekleşti. Gelişmekte olan ülkelerin ticaretinde daha hızlı bozulma yaşandı. Küresel gemi /liman uğrakları 2020 ilk yarısında yüzde 8.7, ikinci çeyrekte yüzde 17 azaldı. En çok düşüş ise Avrupa ve Akdeniz limanlarında oldu. Bu ortamda denizciliğin vazgeçilmez olduğu bir kez daha ortaya çıktı. Krizlere alışık olan denizciler, bu sürece de en hazırlıklı sektördü. O nedenle denizcilik firmaları ve limanlar bu zor dönemi başarılı şekilde atlattı” diye konuştu.
Türkiye’nin Asya, Avrupa ve Afrika üçgeninde tüm ulaştırma koridorları üzerinde olmasının ve bütün taşımacılık modlarından yararlanmasının, ülkenin stratejik konumunu artırdığını belirten Deveci, şöyle devam etti: “Güçlü bir sağlık sistemimiz var. Üretim, dış ticaret ve transit ticaret potansiyeli ve ulaştırma altyapısına yapılan yatırımlar bize güçlü bir lojistik merkez olma imkanı sunuyor. E-ticaret büyümeye devam ediyor. Denizcilik ve lojistikte teknoloji temelli firmaların artışını yakından izliyoruz”.
LOJİSTİK FİRMALARI YEŞİL EKONOMİYİ DESTEKLİYOR
Dokuz Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Lojistik Yönetimi Bölüm Başkanı Prof.Dr. Okan Tuna, lojistik sektörünün dijitalleşmenin yanı sıra çevreye duyarlı taşımacılığı da desteklediklerini söyledi. Sektörün yeşil taşımacılığa nasıl baktıklarına yönelik yeni bir araştırma yaptıklarını açıklayan Tuna, “Öncü sonuçlara göre lojistik işletmeler ve dış ticaret firmaları, çevreye duyarlı olan taşıyıcıların ek maliyetini ve transit sürede yaşanacak artışı kabul etmeye hazır. Firmaların yarısından fazlası yeşil projelerle ilgili yatırım yapmak istiyor” dedi.
Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenler Derneği (UTİKAD) ile geçen yıl yaptıkları beklenti ve eğilimler araştırmasına göre lojistik sektörü temsilcilerinin yüzde 70’inin yeni yatırım planladığını belirten Tuna, “Lojistik sektörü pandemiyi çok iyi algıladı. Büyük esneklik gösterdi. Kriz yönetimini iyi yaptı. Teknoloji ve müşteri ilişkileri konusunda büyük adaptasyon geçirdi” diye konuştu.
Uzakdoğu tersanelerinde siparişi verilen yeni gemilerin suya inmesinin, deniz taşımacılığındaki gemi ve ekipman, konteyner ve yüksek navlun sorununu hemen çözemeyeceğini kaydeden Tuna, taşımacılığın çok boyutlu bir organizasyon olduğunu belirtti. Taşımacılıkta maliyet artmış olsa da birçok sektörün stok yönetimi ve depolamada maliyet düşürücü yöntemleri kullanmaya başladığını belirten Tuna, “Lojistik maliyetler tüketiciye yansıyacak ama artış oranının çok büyük olmasını beklemiyoruz” dedi.