İstanbul’un, hatta Türkiye’nin yıldız projelerinden Galataport İstanbul’un faaliyete başlamasının üzerinden bir yıl geçtikten sonra, bu sürede neler olup bittiğine dair bilgiler almak üzere Galataport İstanbul Liman İşletme Genel Müdür Yardımcısı Figen Ayan’la bir araya geldik geçen hafta. İşin mutfağından yetişen ve kruvaziyer sektörüne 30 yılını veren Figen Ayan’ın çalışma hayatı ve kariyerinden etkilenmem bir yana dursun, Galataport’un bir yılda kazandığı başarılar da beni oldukça mutlu etti. Galataport, kruvaziyer sektörünün son dönemdeki yıldızı haline gelmiş dünyada. Yer altına inşa ettiği terminalinden, sürdürülebilir bir proje olmasına, dünyaca ünlü tarihi bir yarımadada bulunmasından, turistler kadar gemilerdeki mürettebata verdiği değere kadar, parmakla gösterilen bir proje konumunda şu anda. Elbette bu, verilere de yansıyor. Galataport İstanbul, geçen ay sektörün en prestijli ödül organizasyonu Seatrade Cruise Awards’un “Port of the Year/Yılın Limanı” kategorisinin kazananı olmuş. Daha inşaat aşamasında toplamaya başladığı ödüllere doymayan Galataport için, ‘Doymasın tabii, hak ediyor’ dediğimde, gözlerinin içi parlıyor Figen Ayan’ın… Neredeyse tüm haftasını limanda geçiren Ayan, tam bir sektör aşığı… Galataport’la ilgili rakamları da gururla açıklıyor…
‘Ana liman olmayı başardık’
Evet, Galataport faaliyete başlayalı bir yıl oldu. İlk gemi 1 Ekim 2021’de Karadeniz’den gelmişti. Bundan sonra yaklaşık 120’yi aşkın gemiye daha hizmet verildi. Yılsonuna kadar toplam 150 gemiye hizmet vermiş olacaklarını açıklayan Figen Ayan, “150 gemi, yılsonuna kadar toplamda 450 bin yolcuya denk geliyor. Asıl, gelecek yıl bizim için son derece umutlu. 250 gemi ağırlayacağız. Burada şu noktayı anlatmakta fayda var; burada bir transit limanı da olabiliyorsunuz. Ne demek bu? Gemi, günübirlik geliyor, tarihi yarımadayı gezdikten sonra gidiyor. Burada önemli olan nokta, burayı bir ana liman olarak konumlandırmak. Neden? Çünkü ana liman olduğunuz zaman seyahatinize bu noktadan başlayıp, bu noktada bitiriyorsunuz. Havalimanını, havayolu şirketini kullanıyorsunuz, daha uzun süre kalıyorsunuz, organik bir şekilde daha fazla sektöre dokunmuş oluyorsunuz. Burada bir ekosistem yaratıyorsunuz” diyor. Peki Galataport bir ana liman olabildi mi bir yılda? Ayan, şöyle açıklıyor: “Biz burayı devraldığımız günlerde, seferlerin sadece yüzde 13’ü Karaköy’ü ana liman olarak kullanıyordu. Gemiler çok daha küçüktü. Şu anda gelen 150 seferin yüzde 50’si Galataport’u ana liman olarak kullanıyor.” Figen Ayan, kruvaziyer sektöründe turistlerin ve mürettebatın günlük harcama tutarlarını da anlatıyor. Türkiye’ye kruvaziyer sektörü dışında gelen bir turist günlük 62 dolar harcarken, kruvaziyer yolcusu bir günde 400 dolarlık harcama yapıyor. Ayan, “Bir de hiç kimsenin bilmediği, düşünmediği, aslında bu sektörün ‘iceberg’i mürettebat mevcut. 3 bin kişilik gemi geldiği zaman 1.200 kişilik de bir mürettebatı var. Bu mürettebat günde 70 dolar harcıyor. Biz yolcu kadar mürettebatı da önemsiyoruz. Ve onlara limanımızda ücretsiz WiFi sağlıyoruz, mağazalarda indirimli alışveriş imkânı sunuyoruz. Ve en önemlisi onları belli bir alanda tutmak yerine, tüm limanı kullanabilecekleri bir imkân sağlıyoruz” diyor.
Devlerle anlaşmalar yapıldı
Figen Ayan, Galataport’ta önemli firmalarla başarılı anlaşmalara imza attıklarını söylüyor. Sektörün dev markalarından MSC’nin Galataport’a bu yıl 3 olan sefer sayısını gelecek sene 23’e çıkartacağını ve şirketin Türk yolcuları da hedeflediğini açıklayan Ayan, “Türk yolcuların da kendi gemileriyle seyahat etmelerini sağlayacaklar, burayı ana liman olarak kullanacaklar. Bunun için her türlü tanıtımı hazırlıyorlar. Burayı kaynak pazar olarak konumladılar” diyor. Sektör devi Royal Caribbean’ın da 2023’te Galataport’a 8 sefer yapacağını belirten Ayan, “Biz şu an firmalarla rezervasyonlarda 2025 yılını konuşuyoruz. Bu sektörde rezervasyonlar hep 2 yıl evvelden konuşulur. Galataport’ta çok iyi gidiyoruz. Hedeflerimizde 1,5 milyon yolcu artı mürettebata hizmet vermek var. İddialıyım, 2024’te bunu hayata geçireceğiz. Sefer sayısı olarak da 400-450 olur” diyor. Ayan, liman işletmeciliğinde önemli olanın yolcu adedi ve hizmet verilen gemi firmalarının oluşturduğu portföy olduğunun altını çizerek, “Ben çeşitliliğe bakıyorum. Biz 43 adet gemi firmasına hizmet verdik. İstanbul o kadar zengin bir destinasyon ki, buraya yolcularından bin Euro alıp onları buraya getiren gemi firmalarına da hitap etmek istiyorum, 10 bin Euro alanlara da… Nasıl ki, Galataport’u kruvaziyer sektörüne olduğu kadar tüm halka da açıp herkesi kucakladık, bunu turizm sektöründe de hayata geçirmek istiyorum” diye konuşuyor.
O’na, ‘Golden President’ diyorlar
Figen Ayan’ın 30 yıllık sektör tecrübesiyle oluşturduğu kariyeri, dünya kruvaziyer sektörünün de dikkatini çekmiş ve kendisi Akdeniz çanağındaki 147 kruvaziyer limanını temsil eden MedCruise Birliği’nin ilk Türk başkanı seçilmiş geçen yıl. Merkezi Roma ve Barcelona’da bulunan ve 22 ülkeyi kapsayan birlikte, yönetim kurulu toplantılarında önerdiği sürdürülebilir odaklı fikirleriyle, üyelerin ve yönetimin, kendisine ‘Golden President’ yani ‘altın başkan’ dediğini söyleyen Figen Ayan, “MedCruise Birliği’nde 11 yıl yönetim kurulu üyesi olarak görev aldım. Başkan olmak tabii ayrı bir sorumluluk, 12 yönetim kurulu üyesine görev verecek olmak ayrı bir sorumluluk. Bu noktada, ekosisteme nasıl fayda sağlayabileceğimizi, limanları nasıl daha yeşil kılabileceğimizi tasarlayıp hem ülkemizi hem sektörü daha üst boyuta taşımaya odaklandım” diyor.
KAYNAK : Özge YAVUZ – DÜNYA
19.10.2022 19:24:16