Lojistiği de hızlandıracak aşıların yaygınlaşmasıyla birlikte konteyner ihtiyacı da önemli ölçüde artış kaydedecek.

Salgın sürecindeki ilk normalleşme adımlarıyla birlikte dünya ticaretinde yaşanan konteyner sıkıntısı uzun süreli bir krize yol açmıştı. Mal taşımalarında önemli ölçüde sıkışıklığa yol açan konteyner arzında yaşanan krizinde piyasaları bu kez yeni bir dalga endişesi sardı. Salgınla mücadele kapsamında aşılamada büyük ilerleme kaydeden ve normalleşme adımlarını başlatan ekonomilerde ticaretin hızlanması, konteyner talebini de tetikleyecek. Lojistikçiler, bir yandan mevcut kapasiteyi artırmak için yatırımları hızlandırırken, diğer yandan yaşanacak yeni arz sıkıntısının az hasarla atlatılabilmesi için çözüm yolları arıyor.

Aşılamanın verdiği moralle şimdiden birçok batı ülkesinde PMI endeksleri tarihi rekorlar kırıyor. Bazı sektör temsilcilerinin deyimi ile normalleşmenin başladığı bu ülkelerde ‘intikam alışverişleri’ yaşanıyor. Küresel ticarette asıl büyük hareketin ise 2021’in ikinci yarısından başlayarak, önümüzdeki iki yılda artarak devam etmesi bekleniyor. Bu gelişmeler başta küresel ticaretin yüzde 85’inden fazlasının yapıldığı denizyolunda olmak üzere konteyner talebini daha da artıracak.

Konteyner krizinin nasıl başladığını hatırlamak gerekirse; 2020 yılı 3. çeyreğinde pandeminin ilk dalgası sona erince ABD’de bir talep patlaması olmuş, 2. çeyrekten itibaren normalleşen Çin, bu talebi karşılamak için, konteyner armatörlerinin de desteği ile Transpasifik hattına yüklenmişti. Sonrasında ABD’de ikinci dalganın ortaya çıkması ve bu ülkeye giden dolu gemilerin uzun kuyruklar halinde limanlarda beklemesi ve boş konteynerin geri dönememesi ile dünyada ekipmanın (konteynerin) yeniden pozisyonlanması sorunu ortaya çıktı.

Türkiye Liman İşletmecileri Derneği (TÜRKLİM) Danışmanı Prof. Soner Esmer, 2022 yılına kadar çözülmeyeceği öngörülen ekipman sorununun, bugün yeni bir tehditle karşı karşıya olduğunu dile getirerek, “ABD’nin üzerine, özellikle AB ülkeleri ve Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde 1.5 yıl süren kısıtlamalar sonrasında normalleşme sürecine girilmesi, yeni bir talep patlamasına neden oldu ve olmaya devam edecek. Bu da zaten süren boş ekipman dönüş sorununun daha da derinleşmesine neden olacak” diyor. Türkiye’nin önde gelen lojistik gruplarından Reysaş’ın Yönetim Kurulu Başkanı Durmuş Döven de küresel ticarette önümüzdeki iki yılda tarihi hareketliliğin yaşanmasını beklediklerini ifade ederek, konteynerde asıl büyük krizin kapıda olduğunu söylüyor. Reysaş, Türkiye’deki ve yakın coğrafyadaki konteyner talebini karşılamak için fabrika kurmaya hazırlanıyor.

 Navlunda eskiye dönüş zor

Boş konteynerde yaşanan arz sıkıntısı, bazı önemli rotalarda navlunun son 1.5 yılda üç kattan fazla artmasına neden olmuştu. Uzakdoğu-Avrupa hattında konteyner navlunu 9 bin dolara yaklaştı. Transatlantik ve Transpasifik rotalarında da da navlun iki kattan fazla arttı. Dünyanın en büyük konteyner operatörlerinden MSC’nin Türkiye Genel Müdürü Barış Dilek, müşteri talepleri ve maliyetlerdeki artışa bağlı olarak, konteyner navlununda düşüşün yakın zamanda mümkün görünmediğini söyledi. Dilek, “Biz MSC olarak Sadece ilk çeyrekte 5 gemi ile direkt ABD limanlarından sadece boş konteyner getirdik. Bunun maliyeti çok büyük. Navlunlardaki dengelenme, belirsizliklerin ortadan kalkması ile olur. Ama son dönemde de artış trendini koruyan maliyetler bize gösteriyor ki, eskiye dönüş zor” dedi.

Armatörler dev gemi siparişleri veriyor, demiryolunda da yatırımlar artıyor

Konteyner taşımacılığı yapan lojistik şirketleri, artan talebi karşılamak kapasite yatırımlarını hızlandırdı. MSC ve Evergreen gibi dünyanın en büyük konteyner armatörlük şirketleri dev gemi siparişleri verdi. MSC 30, Evergreen ise 20’ye yakın yeni gemi ile filoyu büyütecek. Küresel konteyner üreticileri de üretimlerini artırdı. Konteyner sektörünü yakından izleyen Drewry verilerine göre; bu yıl sektörün toplam yeni konteyner üretiminin geçen yıla göre yüzde 52 artacağı tahmin ediliyor. Tahminler bu rekor artışın toplam konteyner kapasitesini yüzde 6 ila 8 artıracağı yönünde. Ancak bu rekor üretimin krizi çözmeyeceği vurgulanıyor. Diğer yandan denizyoluna alternatif olan demiryolunda da konteyner taşımacılığına yönelik yatırımlar hızlandı. Hem dünya çapında hem de Türkiye’de birçok şirket denizyolundan kayan talebi karşılamak için, kapasiteyi artırıyor, yeni hatlar açıyor.


26.05.2021 21:24:38