Özellikle vinç takılı tomruk araçları ve traktör ünitelerinin ön aksları için üretilen MICHELIN X® MULTI™ HLZ, aks başına yük kapasitesini 10 ton yükseltirken önceki serisine kıyasla kilometre potansiyelini de yüzde 30 artırdı. Bölgesel ve ulusal taşımacılık alanında görülen her tür kara yolu aracı için tasarlanan yeni MICHELIN X® MULTI™ HLZ’nin lastik sırtı, orijinal olukların daha az derin olmasını sağlıyor ve üstün kilometre performansı kazandırıyor.
Yük taşıyan akslar için MICHELIN X® MULTI™ HLT üç akslı römorkların giderek tandemlere dönüştüğü bir dönemde yük kapasitesi sorununu çözmeyi amaçlıyor. Yeni MICHELIN X® MULTI™ HLT aks başına ekstra bir tona eş değer yük taşıyabiliyor. Lastik sırtı ise daha uzun ömür ve daha düşük yuvarlanma direnci için REGENION ve CARBION teknolojisini birleştiriyor.
Bugüne kadar 315/70-R22.5 pazarında hakim olan MICHELIN X® MULTI™ ürün gamı, bu ebata yönelik ciddi talebi karşılamak amacıyla 315/80-R22.5 versiyonunu da kapsayacak şekilde genişletildi.
X® MULTI™ ürün gamından daha çok müşteri faydalanacak
Ön akslara yönelik MICHELIN X® MULTI™ Z öncülüne kıyasla yüzde 15’lik bir kilometre kazanımı vaat ediyor ve Michelin’in REGENION, FORCION ve INFINICOIL teknolojilerini bir araya getiriyor.
Çeker akslara yönelik MICHELIN X® MULTI™ D öncülüne kıyasla yüzde 10’luk bir kilometre kazanımı vaat ediyor. Lastik sırtında REGENION teknolojisi, karkas kısmında ise POWERCOIL teknolojisi kullanılıyor.
Yasal sınıra kadar performans ve çeşitlilik
Tüm X® MULTI™ lastiklerde tüm hava koşullarında çok iyi çekiş performansı olduğunu gösteren 3PMSF sembolü bulunur. Kısmen aşındığında ve sadece 2 mm diş derinliği kaldığında bile, MICHELIN X® MULTI™ lastikleri 3PMSF sertifikasından faydalanmaya devam eder.
Tüm Michelin kamyon lastikleri gibi, MICHELIN X® MULTI™ lastikleri de yeniden diş açma ve kaplama özelliğine sahiptir ve Michelin’in “Her Şey Sürdürülebilir” planına katkı sağlar. Döngüsel ekonomi anlayışına paralel olarak uzatılmış lastik ömrü kamyon operatörlerinin bir yandan işletme maliyetlerini ve çevresel ayak izlerini azaltmalarını bir yandan da lastiklerinin maksimum potansiyelinden faydalanmalarını sağlar.