Saim Aşçı, “Artık yıllık 6 milyon adedi aşan yedek parça işlemi gerçekleştiriyoruz. Ciromuzun yüzde 25’ini ise ihracattan sağlıyoruz.”

Yedek parça ve otomotiv satış sonrası sektöründe yarım asırlık tecrübesiyle yoluna devam eden MOTOR AŞİN, 1971 yılında Elazığ’daki bir dükkanla başlayan serüvenlerinin 52 yıl sonra geldiği noktaya ilişkin açıklamalarda bulundu. 4 bin 500 dolayında müşterilerinin bulunduğunu söyleyen MOTOR AŞİN CEO’su Saim Aşçı, “Artık yıllık 6 milyon adedi aşan yedek parça işlemi gerçekleştiriyoruz. 52 yıl önce Elazığ’da küçük bir yedek parça dükkânı ile yola çıktık, şu anda 100 Milyon dolarlık cirosu olan ve sektörde ilk 10’a giren, yüzde yüz yerli sermayeli bir şirket haline geldik. Ciromuzun yüzde 25’ini ise ihracattan sağlıyoruz.” şeklinde konuştu. Elektrikli araçların yaygınlaşmasıyla beraber sektörde yaşanacak durumlara da değinen Aşçı, 2040 yılına kadar yedek parça pazarında daralma beklemediğini belirtti.

İnovaktif bakış açısıyla sektörde emin adımlarla ilerleyen MOTOR AŞİN, 200’e yakın premium yedek parçanın distribütörlüğünü yaparken, 2012 yılında buna bir de kendi markası ASPart’ı ekledi. İşin merkezine müşteriyi koyan ve müşterinin gelişimini hedefleyen bir şirket olduklarını belirten MOTOR AŞİN CEO’su Saim Aşçı, “ASPart markamız da bu yaklaşımın bir ürünü. 2012 yılında markamızı kurduk. 2014 yılında 13 ürün 400 çeşit satışa sunarken bugün, 100 ürün ve 10 bine yakın çeşitle hizmet veriyoruz. Portföyümüzde olan her marka küresel pazarda seçkinliğiyle kendini kanıtlamıştır. ASPart markalı ürünlerimiz de aynı şekilde yüksek kalitelidir.” dedi. Aşçı, Başakşehir’de bulunan ana operasyon merkezinde bugün yaklaşık 150 kişiye yakın istihdam sağlarken genel toplamda 350’ye yakın bir istihdama ulaştıklarını belirtti. 

70-80 bin dolayında farklı ürüne sahip olduklarının da altını çizdi ve ekledi: “Artık yıllık 6 milyon adedi aşan yedek parça işlemi gerçekleştiriyoruz. 52 yıl önce Elazığ’da küçük bir yedek parça dükkânı ile yola çıktık, şu anda 100 Milyon dolarlık cirosu olan ve sektörde ilk 10’a giren, yüzde yüz yerli sermayeli bir şirket haline geldik. Ciromuzun yüzde 25’ini ise ihracattan sağlıyoruz.” 

“Yedek parça pazarında 2040 yılına kadar daralma beklemiyoruz”

Elektrikli araçların piyasada yaygınlaşmaya başlaması ile bu durumun yedek parça sektörüne yansımasının nasıl olacağı ise merak ediliyor. Geçtiğimiz yıl, elektrikli otomobillerin Avrupa’da toplam pazardaki payı yüzde 12’iken Türkiye pazarındaki payı ise halen adet bazında düşük kalıyor. Konuya ilişkin notlarını paylaşan Aşçı, “Türkiye’de elektrikli araç pazar payı son 3 yılda 8 kat arttı. Ancak hala var oluş etkisi gösterebilmesi için belli bir zamana ihtiyaç var. Ülkemiz için TOGG önemli bir başlangıç oldu. Bu başlangıcın devamının geleceğinden de şüphemiz yok. 2035 yılına kadar Türkiye’de elektrikli araç sayısı elbette artacak. Ancak konvansiyonel araçların pazara girişi de yavaşlamayacak. Kendi iş kolumuz tarafından baktığımızda 2040 yılına kadar yedek parça piyasasında daralma beklemiyoruz.” dedi.