Elektrikli ve hibrit araç teknolojilerinin dünyaya beklenenden daha çabuk yayıldığının altını çizen Yazıcı, “Yeni teknolojiler, otomotiv sektöründe hayatta kalmak istiyorsak mutlaka adapte olmamız ve üzerine çalışmamız gereken bir konu. Elektrikli araçlara gereken teknolojilerin geliştirilmesi için Türkiye’de uygun ortamın yaratılmasına, üye firmaların bu teknolojileri geliştirebilmesi adına gerekli bilgi seviyesi ve altyapıya ulaşmasına destek olmak istiyoruz. Bu kapsamda, geçtiğimiz günlerde TOGG CEO’su Gürcan Karakaş ile tedarikçilerimizi bir araya getirdik. Karşılıklı fikir alışverişinde bulunduk. 2030 yılına gelindiğinde konvansiyonel araçların parçaları yüzde 50 oranında düşecek. Yani, bundan 10 yıl sonra eğer elektrikli araçlara özgü yeni parçaların üretimine geçemezsek, tedarik sanayinin cirosu yarı yarıya düşecek ve belki firmaların yarısı olmayacak” açıklamasını yaptı. TAY
SAD’ın 460’tan fazla üyesi bulunuyor
Türk otomotiv sanayinde yeni teknoloji geliştirme altyapısının, özellikle batarya konusunda istenilen seviyede olmadığını dile getiren Yazıcı, şöyle devam etti: "Ford Otosan paketleme işini ve modül alt montajını kendileri yapacaklar. Renault da batarya yatırımı hibrit aracı için yaptı. Bu, şu anlama geliyor; artık batarya içindeki tüm komponentlerin yerli yapılabilme ihtimali var. Ülkemizde birçok tedarikçinin bu konuda birkaç yıldır çalıştığını biliyoruz. Günümüzde elektrikli araç teknolojilerini Çin, Japonya, Amerika ve Almanya yönlendiriyor. Türkiye maalesef bu ülkelerin arasında değil ve bunun birçok nedeni var. Biz sektör olarak takip eden konumundan çıkmaya çalışıyoruz ve bunun ancak ve ancak planlı ve akıllı çalışmaktan geçtiğini biliyoruz. TOGG, tedarik sanayimiz açısından büyük bir şans. Ama bu işin zaman alacağını da biliyoruz. diğer yandan, yeni yatırımlar için nakit ihtiyacımızı karşılayacak finansal desteklere ihtiyaç var."
2021’de küresel üretimin yüzde 13’lük bir artışla 87 milyon adede ulaşacağı tahmin ediliyor. Avrupa’da ise yüzde 15 büyümeyle 19,4 milyon adet araç üretilmesi bekleniyor. Yazıcı, “Bu yıl dünyada olduğu gibi Türkiye’de de toparlanma yılı olmasını bekliyoruz. Bu sene ülkemizde araç üretiminin yüzde 13 artışla 1,5 milyon adet olacağını öngörürken, toplam otomotiv ihracatının 30 milyar dolar, tedarik sanayi ihracatının ise 10,5 milyar dolar seviyesinde gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz” dedi.
TAYSAD Yönetim Kurulu Başkanı Alper Kanca ise otomotiv sanayinin yurt dışındaki algısını yükseltmek ve yeni iş birlikleri geliştirmek amacıyla Türkiye Tanıtım Grubu (TTG) desteği ve Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçılar Birliği (OİB) iş birliği ile çalışmalar gerçekleştirdiğini duyurdu. Alper Kanca, “Amacımız Türkiye otomotiv sektörünü tanıtmak. Otomotiv sektörümüz hakkındaki pozitif algıyı daha yukarılara çıkarmak. Bununla birlikte, Türkiye markasının algısını büyütmek ve ihracatımızı artırmak istiyoruz. Almanya, Fransa ve İngiltere’ye odaklandık. Şu anda Almanya’ya yönelik çalışmalarımız var. Burada doğrudan kurumsal ve bireysel müşterilere, tedarik sanayicilere, OEM’lere, aftermarket pazarının üst düzey yöneticilerine yani otomotiv sektöründeki karar vericilere ulaşmak istiyoruz. En önemlisi de Almanya’daki yönetici ve mühendislerle ortak çalışmalar yapmayı hedefliyoruz. Türkler Almanya’da çok önemli görevlerde çalışıyor. Onlara Türkiye otomotiv sektöründeki güncel gelişmeleri, yapılan çalışmaları ve sektörümüzün başarılarını anlatacağız. İlk olarak işe sanal bir konferansla başlayacağız, sonrasında da sanal ortamda bir çalıştay yapacağız. Türk ve Alman otomotiv endüstrisinin ortak menfaatleri için çalışmak istiyoruz. Yani sadece Türkiye’ye değil Almanya’nın da faydasına olacak işler geliştirmeyi hedefliyoruz” diye konuştu.
Hedef; dünyada ilk 10
TAYSAD, 2030 yılına kadar Türk tedarik sanayisini küresel pazarda tasarım, teknoloji ve tedarik gücüyle küresel üretimde ilk 10’a taşımak istiyor. Şektör, şu anda 14. sırada yer alıyor. Bu kapsamda 4 ana öncelik belirlendi: Yeni teknolojiler, rekabetçi tedarik sanayi, ihracat artışı ve güçlü dernek.