Süveyş Kanalı’nda yaşanan gemi kazasının ardından, Avrupa ülkelerinin gözü Türkiye'de Ovaköy Sınır Kapısı'na çevrildi.

Süveyş Kanalı’nda Ever Given isimli konteyner gemisinin karıştığı kaza sonrası tıkanan lojistik seferler, alternatif ticari rotaların önemini ortaya çıkardı. Meydana Gelen kazayla beraber Süveyş Kanalı’nda geçiş için bekleyen gemilerin sayısı her geçen gün tırmanırken, petrol fiyatlarındaki yükseliş ve pek çok sektörde meydana gelen ham madde sıkıntısı sonrası nakliye şirketleri alternatif rotalara yönelik çalışmalar yürütmeye başladı.

OVAKÖY’ÜN ÖNEMİ GÜN YÜZÜNE ÇIKTI

Bu noktada Türkiye ile Irak arasında uzun süredir Habur Sınır Kapısı’na alternatif olarak planlanan Ovaköy Sınır Kapısı ve devamında Basra Körfezi’ne kadar devam edecek olan ticaret güzergahı büyük bir potansiyel barındırıyor. Türkiye’nin yanı sıra Avrupa’yı da Bağdat üstünden Basra Körfezi’ne bağlayan hat ile beraber küresel ticaretten yüzde 12 pay alan Süveyş Kanalı mecburiyet olmaktan çıkabilir.

DEMİRYOLU KÖRFEZE UZANACAK

Basra Körfezi’ne kadar uzanması planlanan ticaret yolunda karayolunun yanı sıra demiryolu seçeneği de yer alıyor. Bu seçenek lojistik maliyetlerin daha da düşürülebilmesi olanağı tanıyor. 2016 senesinde ortaya konan demir yolu projesine göre Mersin’den başlayacak demir yolu hattının Basra Körfezi ve ardından Kuveyt ve öbür körfez ülkelerine kadar uzanması planlanıyor. Yalnızca Türkiye ile Irak arasındaki ticarette bile Ovaköy ile beraber yüzde 50’ye artış sağlanması bekleniyor. Öte Yandan Türkiye’nin değil Avrupa ülkelerinin de bu projeyle beraber Irak ve öbür Arap yarım adası ülkeleriyle ticareti katlanabilir. Süveyş Kanalı’ndaki geçişlerinde buraya kaymasıyla beraber bölge küresel ticaretin can damarı haline gelebilir.

BU ŞANSI DEĞERLENDİRMELİYİZ

 DEİK Türkiye-Irak İş Konseyi Başkanı Emin Taha, Ovaköy Sınır Kapısı’nın stratejik önemine işaret ederek, şu değerlendirmelerde bulundu: “Arap Yarımadası’nı Asya ülkelerini de Körfez üstünden ürünlerini Avrupa’ya yetiştirebilmek için, deniz-kara-deniz yolu ile Avrupa’yı hem Orta Doğu’ya, Arap Yarımadası’na hem de Uzak Doğu’ya bağlayabiliriz. Basra Körfezi’nden deniz yolu ile gemi ile gelen, Tayland, Çin, Kore, Malezya ülkelerinde Singapur’a ürünleri Arap Körfezi’ne getirip, Basra’dan, sınırımız olan Ovaköy Sınır Kapısı’na kadar bir raylı sistemle vagon yoluyla ve otoban ile bin 600 kilometre uzunluğunda bir yol yapma olanağımız var. Süveyş Kanalı’ndaki sıkıntı bütün dünya ülkelerine milyarlarca dolar zarar verdi. Maliyetleri katlandı. Bu da tüketicinin ister istemez cebini etkiliyor ve zarar veriyor. Türkiye Doğu’yu Batı’ya bağlayan ülke olması sebebiyle bu şansı hak ediyor. Bunu değerlendirmemiz gerekir.”

KANAL İSTANBUL ALTERNATİF OLACAK

 Emin Taha, Türkiye’nin coğrafi konum olarak çok mühim bir yere sahip olduğunun altını çizerek, “Türkiye lehine bir an evvel bu projenin gerçekleştirilmesi lazım. Burada en mühim proje asrın projesi olan Kanal İstanbul’dur. Kanal İstanbul’da alternatif bir çözüm olacak. Kanal İstanbul Karadeniz’i Akdeniz’e bağlayacak. Türkiye’nin geliri artacak. Aynı zamanda gemi hareketlerini de kolaylaştıracak” diyerek konuştu.

 AVRUPA ÜLKELERİ DE VAZIYETIN FARKINDA

 Bağdat Hükümeti’nden Türkiye Demir Yolları Genel Müdürlüğü’ne davet geldiğini hatırlatan DEİK Türkiye-Irak İş Konseyi Başkanı Emin Taha, bu davetin bir ay önce Ankara ve İstanbul’da yapılan toplantıların devamı niteliği taşıdığını vurguladı. Ana konunun ise Ovaköy Sınır Kapısı’ndan Basra Körfezi’ne kadar demir yollarının ve otobanın yapılması olduğunu bildiren Taha, “Demiryolları hem yolcu için hem de yük taşıması ve ihracat malları için mühim bir yere sahip. Süveyş Kanalı’nda 250 metre. Şu anda yüzdüremedikleri geminin uzunluğu ise 400 metre. Çapraz biçimde kanalı kapattı. Hükümetimiz bu konuda destek vermeye hazır olduğunu duyurdu. Eğer Basra Körfezi’nden Ovaköy Kapısı’na bu hat olsaydı denizden karaya tekrar bizim karayollarımızda Habur Sınır Kapısı’ndan geçerek, İskenderun Limanı, Mersin Limanı’na devam ederek tekrar gemilerle o yükleri dünya ülkelerine özellikle Avrupa’ya dağıtma olanağımız olurdu. Bunu Avrupa ülkelerinin düşünmesi gerekir Şu an mutlaka göz önünde bulundurmuşlardır. Aynı biçimde de Orta Doğu ve Uzak Doğu ülkeleri bunu değerlendirmeleri gerekir” şeklinde konuştu.


30.03.2021 01:01:20