Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, “İstanbul için Ömerli’de 1 milyon metrekare alana sahip bir yeri lojistik sanayi için planlıyoruz” dedi.
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisi’nin haziran ayı olağan toplantısı “İstanbul’un Sanayi Kimliği, Sanayinin Yerleşim Sorunu ve Çevre Düzeni Planı’na Bir Bakış” ana gündemi ile gerçekleşti. toplantıya katılan Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, “İstanbul için Ömerli’de 1 milyon metrekare alana sahip bir yeri lojistik sanayi için planlıyoruz” dedi. Bakanlık olarak talepleri ve sorunları dinleyerek doğru kararlar alıp adımları atacaklarını ifade eden Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, “Şimdiye kadar 10 milyon metrekarelik alanı sanayicimize kazandırdık. İstanbul’a yakın alanlarda üretimi artırmayı hedefliyoruz” dedi. Kurum, “Yeni çevre düzeni planında sanayi alanlarının yer seçimleri çalışmalarını yapıyoruz. Yeni sanayi alanlarında bu çalışmaları yapmaya gayret gösteriyoruz. Önümüzdeki yıldan itibaren sanayicimiz bu plan üzerinden yatırımlarını yapacak. 3. Havalimanı güzergahı üzerinde dumansız sanayi alanları var ve buralarda projeler geliştirilebilecek. “TOKİ ile de aynı sosyal konut projeleri gibi sanayicilarin de maliyetlerini aza indirecek ve şehir içinde sıkışmış sanayi alanlarını dışa çıkarmaya çalışacağız” şeklinde konuştu. Kurum, Hem Anadolu hem de Avrupa yakasında talepler var. Avrupa yakasında projelere başlayabiliriz. Sanayicimizin yeni yatırım yapacağı neresi varsa biz sanayicimizle ortak proje gerçeklestirebiliriz” dedi. Kurum, İSO’nun yeni fuar alanının Atatürk Havalimanı olması gerektiğini önermesiyle ilgili de şunları söyledi: “Böyle bir projemiz var. Atatürk Havalimanı’nın olduğu yeri Millet Bahçesi yapma projemizin yanında, buralarda fuar alanı da olacak.”
Bahçıvan: Bizim önceliğimiz İstanbul’un ekolojisinin korunması
İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, İstanbul ve çevresinin endüstri iş gücünün yüzde 50’sini barındırdığına dikkat çekerek “İstanbul sanayisinin bu ülkenin vazgeçilmezi olduğu gerçeğine bağlı bir İstanbul vizyonu geliştirilmeli. İstanbul sanayisi ve üretimi ile çevre arasında bir tercih yapılmamalı. Tüm kurumların katkısıyla hazırlanacak ve kentsel dönüşümle birlikte ele alınacak bir planlamaya ihtiyacımız var” dedi.
İstanbul’un, ‘akıllı şehir’ kavramı ile yönetilmesi gerektiğini dile getiren Bahçıvan, sanayinin, doğal ve tarihi varlıklar gibi İstanbul’un kimliğini oluşturan değerlerle bir arada yaşaması gerektiğinin belirterek, “Önceliğimiz İstanbul’un ekolojisinin korunması. Ekoloji ve ekonomi arasında bir çatışma, bir mağlup veya kazanan olması gerekmez. İyi bir planlamayla çevrenin korunurken sanayileşmenin devam etmesi rahatlıkla sağlanabilir” dedi. İstanbul’da kaynakları verimli kullanmanın önemine değinen Bahçıvan, şu önerilerde bulundu: “İstanbul sanayisinin yerleşiklik sorunu, ciddi bir kaynak israfına yol açıyor. En etkili çözüm; organize sanayi bölgeleri. Biri Avrupa diğeri Asya yakasında olmak üzere kentte iki yeni OSB kurulması gerekiyor. “Emlak Sanayi” modeliyle, uygun devlet arazilerinin ve üzerine kamu tarafından inşa edilecek fabrika binalarının özel sektöre uzun süreli kiralama yöntemiyle tahsis edilmesi, finansman kaynağının arsa ve gayrimenkul yatırımına heba edilmesinin önüne geçecek. Atık yönetim felsefesi; yaygınlaştırılmalı, bu konuda çalışan sanayi kuruluşları özel teşviklerle desteklenmeli. Yeni Çevre Kanunu’nda üretilen ürün başına belirlenen geri kazanım katkı payı, ilgili sektörlere maliyet artışları getiriyor. Zaten atık bertaraf maliyetine katlanan sektörlerimizden 2. kez bedel alınması adil değil.”