MSC, salgının etkilerinin azalması durumunda yük hizmetlerine olan talepteki iyileşmeye hazırlıklı olmak amacıyla Transit Taşımanın Askıya Alınması (SOT) adı altında bir konteyner taşıması programı geliştirdi.
COVID-19 salgınının etkilerini sürekli dengeleme gayreti içerisinde olan, konteyner taşıması ve lojistiği alanında dünya lideri konumundaki MSC Mediterranean Shipping Company, salgının etkilerinin azalması durumunda yük hizmetlerine olan talepteki iyileşmeye hazırlıklı olmak amacıyla Transit Taşımanın Askıya Alınması (SOT) adı altında bir konteyner taşıması programı geliştirdi.
Program, MSC’nin gıdaların, taze ürünlerin, medikal ekipmanların ve diğer temel malların dolaşımı gibi hayati öneme sahip konteyner taşımacılığı hizmetlerinin devamını ve iş sürekliliğinin sağlanmasını temin etmek amacıyla sürdürdüğü çalışmalarının bir neticesidir. Yeni SOT girişimi, özellikle geniş bir yelpazeye dağılmış mallar için talebin tekrar yoğunlaşmaya başladığı Uzakdoğu’ya odaklanmaktadır.
Toparlanma İşaretleri
Her ne kadar Asya’da toparlanma sinyalleri görülse ve fabrikalar tekrar üretime başlasalar da, önemli limanlar, konteynerlerin tahliye işlemine daha uzun bir süre hazır olamayacaktır. MSC’nin yeni SOT programı, tüm dünyadaki önde gelen stratejik noktalarda depolama alanları sunmak şartıyla hammaddelere ve bitmiş ürünlere Asya’dan tekrar gelmeye başlayan talebin karşılanmasını amaçlamaktadır. Bu stratejik noktalar arasında Almanya’daki Bremerhaven, Güney Kore’deki Busan, Suudi Arabistan’daki King Abdullah Limanı, Togo’daki Lome, Panama’daki Rodman PSA Panama International Terminal ve Türkiye’deki Tekirdağ Asyaport yer almaktadır.
Program, reefer yükler, tehlikeli mallar ve proje yükleri (örneğin normalde konteynerlere sığmayan ağır iş ekipmanlarının büyük, ölçüler dışındaki parçaları) hariç olmak üzere her türlü yük ile ve Asya’dan konteyner gönderen müşterilere