Tedarik ve ham madde krizlerine karşın gerçekleşen büyümedeki en önemli unsur ise ikinci el araçlara olan talepteki patlama oldu. Pandemide başlayan toplu taşımadan kaçış, tüketicilerde otomobil sahibi olma motivasyonunu artırırken, bir yandan ülkemizde yatırım amacıyla da satın alınan otomobillerde, değer kaybının önüne geçmek adına bakımlara önem verilmesi, yedek parça ve servis ihtiyaçları da artırdı. “Daha çok otomobil, daha çok yedek parça anlamına gelir. Geçtiğimiz yıl dünyada 700 milyar dolar olarak ölçülen yedek parça pazarı büyüklüğü, 2030’a geldiğimizde 1 trilyon dolara ulaşacaktır.” şeklinde görüşlerini paylaşan Motor Aşin CEO’su Saim Aşçı “DIY-Do İt Yourself, yani kendi bakımını kendin yap trendi ise Dünya çapında büyümeye devam ediyor. Son yapılan araştırmalara göre önümüzdeki yıl online satışların toplam yedek parça satışlarına oranı Almanya’da yüzde 20 seviyesine kadar çıkabileceğini gösteriyor.” dedi.
Türkiye araç parkının ortalama yaşının 15 olduğunu hatırlatan sektör temsilcilerinden Saim Aşçı, yaşlanan parkla birlikte ülkemizdeki yedek parça ihtiyacının katlanarak büyüdüğünün altını çizdi: “Otomobiller eskidikçe, yaşam döngülerinin gereği olarak yedek ihtiyaçları da artıyor. Covid-19 ile başlayan bireysel araç sahibi olma trendi ile ikinci el araçlara olan talep eklenince, sadece ülkemizde değil, tüm Dünya’da istikrarlı büyüme gösteren bir pazar ortaya çıkıyor. Dünya çapında ise ortalama araç parkı yaşı 12,5 yıl, bu da yedek parçanın önemine işaret ediyor.”
Araç sahipleri basit parçaları tek başına değiştirme eğiliminde
Avrupa ülkelerinde yapılan kapsamlı araştırmalara atıfta bulunan Aşçı, halen offline kanalların yedek parça tarafını domine ettiğine, ancak online kanalların istikrarlı büyüme gösterdiğine de dikkat çekti. Motor Aşin CEO’su “Örneğin önümüzdeki yıl yapılan araştırmalar ışığında online-web kanalları üzerinden yedek parça satışlarının payı yüzde 20’ye ulaşacak öngörüsü hâkim. Özellikle fiyat hassasiyeti çok yüksek seviyede olan nihai tüketiciler, basit bakımlar için yedek parça teminini kendileri web siteleri, pazaryerleri ve uygulamalar üzerinden gerçekleştiriyor. Online kanallarda nihai tüketici ağırlığı ise yüzde 60 yani çok yüksek seviyede. Tercih edilen parçalar ise genelde silecek, hava filtresi, polen filtresi, yağ filtresi, yağ, fren balatası gibi değişimi kolay unsurlardan oluşuyor.” değerlendirmesini yaptı.
Yedek parça sektörü 2030’da 1 trilyon dolar değere ulaşacak
Satış sonrası hizmetlerinin temelini oluşturan yedek parça sektörünün Amerika’da ve birçok Dünya ülkesinde önemli bir ivme kazandığını hatırlatan Saim Aşçı, “Globalde bu ivmenin 2030 yılına kadar devam edeceğini öngörüyoruz. Geçen yıl 700 milyar dolar olarak ölçülen pazar büyüklüğünün 2030’da 1 trilyon dolar değere ulaşacağı sektör tarafından öngörülüyor. Ülkemizde ise durum biraz daha farklı ilerleyecek gibi görünüyor. Parka dahil olan yeni araç sayısı ortalama her yıl 800 bin – 1 milyon aralığında gerçekleşirken 10-20 yaşındaki otomobiller halen yoğun bir şekilde kullanılıyor ve servis ihtiyaçları her geçen yıl artıyor. Türk tüketicisi alışkanlıklarını koruduğu takdirde içten yanmalı motora sahip araçlar için yedek parça ihtiyacı 2040 yılına kadar devam edecektir.” yorumunda bulundu.