Deprem esnasında ve sonrasında kesintisiz sürdürülmesi muhtemel en önemli ulaştırma modunun denizyolu olduğuna dikkat çeken Hüseyin Çınar, “Olası İstanbul depremine hazırlık kapsamında bir aktarma ve tahliye planı ile her iki yaka arasında denizden ulaşımın devamlılığının sağlanması konusunda bir planlama yapılması gerekiyor.” diyor.
Şu anda Türk Armatörler Birliği Genel Sekreteri olarak görev yapan Çınar, Turgutreis Fırkateyni’nde yüzbaşı rütbesinde harekât subayı görevini yürüttüğü 1999 Gölcük depremindeki deneyimlerinden yola çıkarak, olası İstanbul depreminde denizyolunun üstleneceği kilit rolü ve atılması gereken adımları DÜNYA’ya anlattı:
Olası bir İstanbul depremi üzerine birçok senaryodan bahsediliyor, devlet kurumları bu konuda önemli çalışmalar yapıyor. Deprem esnasında ve sonrasında kesintisiz sürdürülmesi muhtemel en önemli ulaştırma yolu deniz ulaştırması. Hatırlanacağı gibi, 17 Ağustos 1999’da Marmara denizinde meydana gelen depremde en büyük hasar ve can kaybı donanma kenti olarak adlandırdığımız Gölcük’te yaşandı. O sırada Yüzbaşı rütbesinde ve Turgutreis Fırkateyni Harekât Subayı olarak görev yapıyordum. O dönemde deniz ulaştırması anlamında önemli tecrübeler edindim.
Özellikle büyük harp gemilerinde doktor olduğundan ve ayrıca Gölcük Deniz Hastanesi’nden gelen doktorlar ile gemilerimiz yaralı tahliye merkezi olarak ilan edildi ve bu doktorlar yaralıların burada durumunu değerlendirerek ağır olanlar başta olmak üzere yine gemilerde bulunan sedyeler ile yaralı tahliyesine hazır hale getirildi. Yolların kapanmış olması nedeniyle o an verilen bir karar ile süratleri nedeniyle hücumbotlar vasıtasıyla Gölcük-İstanbul arasında hastanelere yaralı tahliyesi başlatıldı.
Gölcük merkezden yaralılar Poyraz Rıhtımı’na getiriliyor, burada büyük gemilerde bulunan doktorlar vasıtasıyla durumları önceliklendiriliyor ve daha sonra hücumbotlar ile tahliye ediliyordu. Tüm yardım unsuru olarak çalışanların ve karar vericilerin tek kesin bildiği şey denizyolunun açık olduğuydu. Belki o sırada karayolu açık idi belki değildi. İşte karayolundan hızlı tahliye yapamamanın bir nedeni buydu. Açık olup olmadığı bilinmiyordu. Diğer bir neden de kara araçlarının farklı kurumlarda ve oldukça dağınık bir vaziyette olmasıydı. Bu sebepten dolayı birçok kara aracını planlamak, onları tahliye için kullanmak o an için gerçekten zordu. Diğer bir sebep de kara araçlarıyla uzak mesafeye tek seferde bir veya iki kişi götürülebilecekken hücumbotlarla bu sayı tek seferde belki de 20-30 acil yaralının nakli demekti.
Depremde en önemli konunun o an için hızla ve süratle hayat kurtarmaktı. Buradan da görüldüğü üzere İstanbul için deprem öncesi hazırlıklar kapsamında bir aktarma ve tahliye planı ile her iki yaka arasında denizden ulaşımın devamlılığının sağlanması konusunda bir planlama yapılması ve insanlarımızın bu konuda bilinçlendirilmesi gerekiyor. Bunun için de bu konuda mümessil olan tüm kurumlarla bir koordinasyon ve planlama çalışması yapılması çok önemli.
Deniz ulaşmı tek bir merkezden yürütülmeli ve diğer modlarla entegre edilmeli
Hüseyin Çıkar, olası İstanbul depremi öncesinde ve sonrasında denizyolunda atılması gereken adımları şöyle sıraladı:
İrili ufaklı tüm iskeleler dikkate alınarak bunların olası afetteki etkilenme analizleri çıkartılarak durumları bu senaryolara göre ele alınmalı ve planlamalara dâhil edilmeli,
İlçe ve semtlerin etkilenme, yıkım, yaralı ve ölüm oranları senaryolarına göre yaralı tahliye iskelesi olarak o bölgeye en yakın asıl ve yedek iskeleler tespit edilmeli,
İskelelere yaralı nakli yapılacak arka yollar/ulaşım hatları belirlenmeli ve öncelikli bu yollar açık tutulmalı,
İskele yıkımlarına karşı ve/veya istenilen yere yapılmak üzere seyyar iskele planlamaları ve yer tespitleri önceden yapılmalı,
Deniz trafik hatları düzenlenmeli,
Her türlü tahliyenin yapılacağı şehir sahillerinde yaralı sevk noktaları ve lojistik merkezlerin oluşturulacağı yerler belirlenmeli ve buralardan hangi hastaneler, hangi platformlarla sevkin yapılabileceği önceden belirlenmeli,
Bu sevk noktalarında özellikle yaralı ve ölülerin kaydı tutulmalı, yakınlarını haberdar edecek bir mekanizma kurulmalı,
Teşkil edilecek afet durumu deniz ulaştırma ağı muhakkak tek bir merkezden yürütülmeli ve diğer ulaştırma sistemleriyle entegre çalıştırılmalı,
Kullanılacak gemiler isim isim belirlenmeli, görev ve fonksiyonları önceden tevdi edilmeli, afet donatım ihtiyaçları olur ise önceden donatılmalı,
İstanbul boğazı trafik sisteminin sekteye uğrayabileceği (hem radar yıkımları ve hem de personel eksikliği nedeniyle) düşünülerek trafiğin kesintisiz akması için tedbirler önceden düşünülmeli,
Tüm bu planlamalar muhakkak diğer afet tedbir ve planlamalarıyla entegre olmalı veya bu şekilde planlamalara dâhil edilmeli,
Önceden İstanbul halkı yapılan planlama doğrultusunda bilinçlendirilmeli,
Bu ihtiyaçları karşılayacak yasal düzenlemeler ihtiyaç halinde yapılmalı,
Deniz kirliliğinin oluşabileceği yerler belirlenerek tedbirler planlanmalı,
Deprem nedeniyle başıboş kalabilecek tekneler, deniz trafiğini engelleyebilecek diğer deniz üstü platformlar için tedbirler planlanmalı,
O sırada iskelelerde yükleme boşaltma yapan iskeleye bağlı gemilerin hasar görebileceği veya birkaç gemide yangın çıkabileceği dikkate alınmalı,
Özellikle rafineri, doğalgaz depolama istasyonlarında oluşabilecek yangınlara karşı denizden söndürme ameliyesi önceden planlanmalı,
Yoğun olarak kullanılan liman ve iskelelerdeki gemiler için römorkör planlamaları yapılmalı,
İhtiyaç halinde kurtarma araçları, iş makineleri, itfaiye araçları, ambulans vb. araçların denize kıyısı olan başka il ve İlçelerden İstanbul’a transfer edilmeli,
Yaralı sevk noktalarından başka sahil şehirlerine süratli ve çoklu sayıda yaralı nakli yapılmalı,
Yaşam koşullarının zorlaşması ve daha emniyetli şehirlere gitmek isteyenlerin tahliyesi veya depremden etki durumlarına göre Mudanya, Bandırma, Çanakkale ve Lapseki gibi il ve ilçelere geçici hat oluşturulmalı,
Şehir içi denizden yolcu ulaştırması devam ettirilmeli,
Şehir hatları vapurlarında kadınlar ve çocuklar için geçici barınma veya yaralı önceliklendirme/ sevk noktaları kurulmalı,
Gıda, özellikle ekmek ve su, ilk yardım malzemesi, çadır, hijyen malzemeleri, ilaç vb. malzemeler için lojistik destek sağlanmalı,
Şehrin ihtiyaç duyulan yerlerine gemiler ile su ve akaryakıt lojistiği sağlanmalı,
Öncelikle normal şartlarda İstanbul’a hallere gelen gıda malzemesi getiren kamyonlar için Kocaeli ve Bandırma’dan Ro-Ro seferleri düzenlenmeli.