Son olarak Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Mersin Limanı işleticisi MIP’i hedef alarak şirketin kartel olmasının önlenmesi için bölgede ikinci bir limanın elzem olduğunu açıklayarak çağrı yaptı.
Mersin Limanı işleticisi MIP şirketinin genişleme çalışmalarına karşı yargıya giderek dava açtığını da açıklayan Seçer, bu alanın Serbest Bölge ve ikinci liman projesi için ayrılan bölge olduğuna dikkat çekerek mücadelede kararlı olduğunu söyledi.
POLİPROPİLENE DEĞİL, YAPILACAĞI ALANA KARŞI
Seçer, konuyla ilgili önceki gün yapılan Mersin Büyükşehir Belediye Meclisi’nin Şubat ayı olağan toplantı döneminin ikinci birleşiminin dilek ve temenniler bölümünde açıklama yaptı
Öncelikle söz konusu bölgede yapılmak istenen Polipropilen Tesisi’ne karşı açtıkları dava kapsamında yargının yürütmeyi durdurma kararı verdiğini anımsatan Vahap Seçer, “Polipropilen Tesisi önemliydi. Bir çok yurttaşımızın tesisin yapılmasına değil, tesisin yapılacağı alana karşı olduğunu biliyoruz” dedi.
“LİMANIN GENİŞLEMESİNE KARŞIYIM”
Öte yandan polipropilen tesisisin yapılmak istendiği 143 hektarlık alanın Serbest Bölge ve Konteyner Limanı’nı kapsayan bölgede olduğunu anımsatan Seçer, “Ben bunu çok savunuyorum. Bunu bağırarak söylüyorum hem vatandaşlarımız hem meclisimiz duysun; mevcut limanın genişlemesine karşıyım ve belediye olarak dava açtım. İkinci bir limanın yapılmasını uygun görüyorum, daha önce de bu konuda çalışılmış üstelik yeri de belli. Bir kartel oluşturmayalım bu bölgede. Bu limanı genişletmek yer olarak yanlış olur. Bununla ilgili sonuna kadar hukuki mücadelemi yapacağım.
RAKAMLARLA İSTEDİĞİ GİBİ OYNUYOR
İkinci bir limanın yapılması rekabet açısından uygundur. Çünkü tek işletmeciye bıraktığınız zaman istediği gibi rakamlarla oynuyor. Ben biliyorum ki; dökme yüklerin birçoğu İskenderun Limanı’na gidiyor. Neden buradan giriş yapması gereken ürünler oraya gidiyor. Benim vergi kaybımda oluyor, ben belediye olarak da etkileniyorum. Ama iki ayrı işletmecide liman olduğu zaman burada rekabet ortamı olur. Bunu da altını çizerek söylüyorum” dedi.
“POLİPROPİLEN TESİSİ İLE ORAYI HEBA ETMEMEK LAZIM”
Hediye Eroğlu’nun haberine göre, mevcut 143 hektarlık alanın ikinci liman ve Serbest Bölge’nin genişleme alanına olarak hayati öneme sahip olduğunu vurgulayan Başkan Seçer, ayrıca bu bölgenin özellikle lojistik çalışmaların, yatırımların olmasına uygunluk açısından da değerli olduğunu aktardı.
“Polipropilen tesisi ile orayı heba etmemek lazım” diyen Seçer, “Yer kesinlikle yanlış. Polipropilen Tesisi yapılsın ama yeri orası değil. Yatırım yapalım. İstihdam, işsizlik, ihracat diyoruz. Polipropilen plastik hammaddesinde kullanılan önemli bir Türkiye’nin döviz götürüsü. Çünkü ithal ediliyor. Burada hiçbir itirazım yok, benim derdim kentimi korumak. Elbetteki yatırımda yapacağız, mümkün olduğunca ithalatı azaltıp, döviz çıkışlarını engelleyeceğiz ki zaten bizim belimizi büken petrol ve petro kimya ürünlerine verdiğimiz para. Son rakamları net bilemem ama ortalama Türkiye’nin 50 milyar dolar civarında dışarıya, enerjiye, petrol ürünlerine para verdiğini biliyorum. Ve bizim dış ticaret açığımızın yani bütçemizdeki açığın ana kaynağının bunlar olduğunu biliyorum. Dolayısıyla yatırıma karşı değilim. Bunun da altını çizmek istiyorum.
SANAYİCİLER DE KARŞI
Biz Mersin Büyükşehir Belediyesi olarak burada bu tesisin yanlış olduğunu söyledik ve 10 Mart 2022 tarihinde ÇED olumlu Kararı’nın iptali için belediye olarak dava açtık. Elbetteki bizimle Çevre Mühendisleri Odası, Kent Konseyi, Mersin Barosu, Mersin Doğa ve Çevre Derneği (MERÇED) de birlikteydi.
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) da yer seçiminin yanlış olduğunu ortaya koydu, yatırıma karşı olmadıklarını bildirdi. Eşyanın tabiatına aykırı zaten onların yatırıma karşı olması. O kurumun olması burada sanayiyi, ticareti geliştirmek içir onlar dahil yer seçimi yanlış diyorsa bunu durup düşünmek lazım.
ÇARESİZ KALDIĞINIZ NOKTADA TUTUNACAĞINIZ BİR DALDIR HUKUK
Mahkemeler sesimizi duydu ve bu karar çıktı. Mersin 2. İdare Mahkemesi, itiraz yolu kapalı olmak üzere ÇED raporu hakkında yürütmeyi durdurma aldı. Bu önemli bir karardır. Umut ediyorum, tabiî ki yargıya güveniyoruz, hukuk devleti bizim için olmazsa olmaz, elzem, hukuk bizim için çok önemli. Buradan da aslında sonuçta bunu ortaya koyuyor. Çaresiz kaldığınız noktada tutunacağınız bir daldır hukuk. Bağımsız, tarafsız, siyasetin vesayeti altında olmayan, güçlünün değil, mağdurun yanında olan mahkemeler, bu kararları verecek olan. Hem çevre açısından da önemli bir karar olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.
ZEL ENDÜSTRİ BÖLGESİNE KARŞI DA HUKUK SAVAŞI VERİLİYOR
Ayrıca söz konusu 143 hektarlık arazinin 2020 yılı Mart ayında cumhurbaşkanlığınca Özel Endüstri Bölgesi ilan edilmesine karşı da hukuk mücadelesi yürüttüklerini anımsatan Başkan Vahap Seçer, “Bizim kararın iptaline ilişkin bu konuyla ilgili de Danıştay 10’uncu Dairesi’nde davamız sürmekte. Gerekçelerimizi sunduk. Neden burası Özel Endüstri Alanı olmaz gerekçelerimizi yerel yönetim olarak ilgili mahkemeye verdik.
İMAR PLANI DA DEĞİŞMELİ
Öte yandan alanın Özel Endüstri Bölgesi yapılması ile ilgili Mersin-Adana Bölgesi 1/100 bin ölçekli Çevre Düzeni Planı Revizyonu İptali istemiyle de bir davamız var. Bu da Danıştay 6’ıncı Dairesi’nde devam etmektedir. Her alanda hem polipropilen tesisi hem Mersin’in mevcut limanının genişlemesi için her alanda Büyükşehir Belediyesi ve belediye başkanı olarak hukuk çerçevesinde mücadelemizi sürdüreceğiz” şeklinde konuştu.